Sana uzaktan bakıyorum...
Sanki yakınımdasın bir sözün kadar ya da yüreğinin sıcaklığını hissedecek kadar...
Sen gidince aklım da senin peşinden sürüklenip gidiyor, yüreğim de...
Seninle yaşamaya başlıyorum,onca kalabalığın içinde,
Karmaşık yaşamın ortasında eğer sen varsan daha seni görmeden bir kuş gibi çırpınmaya başlıyor yüreğim.
Bir ışık çarpıyor yüzüme, bir sıcaklık yürüyor göğsümde,anlıyorum ki sen varsın,sen ordasın,sen gelmişsin...
Ben sende duruşunu, uyumanı, gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu, olgunluğunu sevdim...
Sesini de sevdim suskunluğunu da.Kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim...
Ama yine de sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadı,olamazdı da...
Seni severken yorulmadım,
Her gün yenilendim,seninle çoğaldım, büyüdüm,
Eksik kalan neyim varsa tamamladım yine seninle,
Ve seninle bir şeyi daha öğrendim:
Bedeli ödenmeden hiç birşeyin kıymetini bilinmiyormuş,
Bedel öderkende ölemezdim,ölmeyecektim çünkü sen ölümsüzlüğün ta kendisiydin...
MasK...